Irem
New member
Ortaokulda Kaç Gün Devamsızlıkta Belge Alınmaz? Devamsızlık Krallığının Kuralları!
Sevgili forumdaşlar,
Bunu yazarken gözümün önünde hep aynı sahne var: Sınav zamanı gelip çatmış, dersten 5 dakika önce bir "buradayım" açıklamasıyla okula gelen ama devamsızlık rekorunu kırmakta kararlı bir öğrenci. Hani "Okulda her gün neden oluyorum ki?" diye düşündüğünüzde, "belge almazsan devamsızlık sınırını aşarsın" gibi bir gerçekçilikle karşılaşırsınız. Peki, tam olarak ortaokulda kaç gün devamsızlık yapabilirsiniz de belge almazsınız? Bunu birlikte çözelim ama tabii biraz da gülüp eğlenerek!
Devamsızlık: Okulun Kurtuluş Savaşına Giriş
İşte, herkesin bildiği o meşhur soru: "Ortaokulda kaç gün devamsızlık yaparsam, okul yönetimi beni 'kayıp öğrenci' ilan etmez ve okula tekrar dönebilmem için o 'belgeyi' almak zorunda kalmam?" En başta şunu söyleyeyim: Bunu bilmemek de suç değil! Herkesin okul hayatında bir veya birkaç kez devamsızlık problemi yaşadığı bir gerçek. Hele ki kış aylarında bir soğuk algınlığı, "sabah okula gitmeyeyim, dışarıda oyun oynayayım" kafasına girmek çok kolay. Ama gelin görün ki, belli bir süre sonra okula gitmemek size 'tatil' değil, 'belge almak' gibi kötü sürprizler getirebilir!
Türkiye’de, genel olarak ortaokullarda, devamsızlık hakkı sınırlıdır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği kurallara göre, bir öğrenci bir dönemde toplam 20 gün devamsızlık yapabilir ve bu devamsızlıklar belgelenmiş olmalıdır. Yani, kışın soğuk havalarda yatakta battaniye altında film izlemek güzel bir fikir olabilir, fakat 20 gün boyunca okula gitmemeniz, sınavlarda sınırları zorlamaya başlamanız demek olabilir. Ama bir düşünün, bir yandan kitap okumak, diğer yandan okula gitmeme taktiğini uygulamak! Tabii bu "20 gün" olayının bir de sonrasındaki belgesi var, o da keyifli!
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: "Devamsızlıkta Oynamak, Zekâyla Oynamaktır!"
Erkeklerin bu konuda, genellikle stratejik bir yaklaşım benimsediğini düşünüyorum. "20 gün sınırı var ama ben 15'i aşarsam, 5 gün daha eklerim ve 20'yi doldurur, sonra da tatil hakkımı kaybetmem" diyerek durumu matematiksel bir denklem gibi çözüyorlar. Erkeklerin bakış açısına göre, devamsızlık da bir oyun, kurallarını öğrenip buna göre hareket etmek gerek. Zaten okula gitmemek o kadar da zor değil, özellikle 'başarıyı' hedefleyen erkekler için her şeyin bir çözümü, bir yol haritası var! Hatta 2-3 gün devamsızlık yapıp, "gizli" raporlar almak ve öğretmenle konuşarak durumunuzu nasıl kurtarabileceğinizi planlamak, pek çok erkek için oldukça "yönetilebilir" bir şey. Devamsızlık, bir strateji oyunudur!
Ve tabi ki erkekler için, bazen bu devamsızlıklar yalnızca okuldan değil, sosyal hayatın bir parçasıdır. "Okulda devamsızlık yapma fırsatı, gerçek dünyada fırsatları değerlendirme fırsatıdır" diye de düşünüyorlar. Sınıfta 'geri' kaldığında, devamsızlıkları daha fazla geçiştirmenin yolları; derslerde kazandığı zaman belki de daha çok ‘başarıyı’ getirebilir, kim bilir?
Kadınların Empatik ve Sosyal Yaklaşımı: "Belge Alamazsınız, Yaşam Devam Ediyor!"
Kadınların devamsızlıkla ilgili bakış açıları ise çok daha empatik ve sosyal yönü ön planda tutuyor. Okula gitmeyen arkadaşlarının arkasında neler olduğuna bakıyorlar, arkadaşlarının mutsuzluklarını, kaygılarını hissediyorlar. "Okula gitmemenin arkasında ne var? Ya da neden sürekli 5 gün devamsızlık yaptı?" gibi sorular, onların bakış açısını yansıtır. Çünkü kadınlar için devamsızlık, sadece bir 'kurallar' meselesi değil, aynı zamanda ilişkilerin de bir konusu. "Okula gitmeyen biri, belki de yalnız hissettiği için gitmiyor" diyen kadınlar, devamsızlıkların sosyo-psikolojik etkilerine daha çok odaklanıyorlar. Hatta bazen, bir arkadaşlarının devamsızlık yapmasının sosyal ve duygusal anlamlarını sorgulayan bir içsel merakları da olabilir.
Kadınlar için okula gitmek, bazen sadece ders değil, arkadaşlık ilişkilerinin de devam ettiği bir alan. Bir arkadaşlarının sürekli devamsızlık yapması, o arkadaşla arasındaki bağları da tehdit edebilir. "Belge almak zorunda kalırsam, her şey sona erer mi?" diye düşünen birçok kız öğrencinin, devamsızlık kararları hakkında duygusal anlamlar yüklediğini görebiliyoruz. Örneğin, okulda vakit geçirmek, derslerden çok sosyal bağlantılar kurmak isteyen bir kadın için bu 20 günlük sınır sadece akademik bir mesele değil, toplumsal bir mesele de olabilir.
O Hangi Günlerdi? Devamsızlıkta Ne Yapmalı?
Evet, gelin şimdi biraz da sizlere sorayım: Sizin en çok devamsızlık yapma şansınız hangi günlerde oluyordu? Pazartesi mi? Cumartesi tatili gibi bir şey mi?
Haydi, biraz espriyle konuyu toparlayalım!
Kısacası, okulda devamsızlık, sadece 20 günle sınırlı değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik dinamikleri de içinde barındıran bir konu. Belge almak ya da almamak meselesi de hem matematiksel bir hesaplama hem de bir empati sorusu olabiliyor. Siz hangi tarafta yer alıyorsunuz? Stratejik mi, yoksa daha duygusal bir bakış açısıyla mı yaklaşıyorsunuz?
Forumda kimler daha fazla devamsızlık yapma "taktikleri" geliştirdi? Belki bu konuda ortak bir "devamsızlık stratejisi" paylaşmak iyi olur, kim bilir! Yorumlarınızı ve hikâyelerinizi sabırsızlıkla bekliyorum!
Sevgili forumdaşlar,
Bunu yazarken gözümün önünde hep aynı sahne var: Sınav zamanı gelip çatmış, dersten 5 dakika önce bir "buradayım" açıklamasıyla okula gelen ama devamsızlık rekorunu kırmakta kararlı bir öğrenci. Hani "Okulda her gün neden oluyorum ki?" diye düşündüğünüzde, "belge almazsan devamsızlık sınırını aşarsın" gibi bir gerçekçilikle karşılaşırsınız. Peki, tam olarak ortaokulda kaç gün devamsızlık yapabilirsiniz de belge almazsınız? Bunu birlikte çözelim ama tabii biraz da gülüp eğlenerek!
Devamsızlık: Okulun Kurtuluş Savaşına Giriş
İşte, herkesin bildiği o meşhur soru: "Ortaokulda kaç gün devamsızlık yaparsam, okul yönetimi beni 'kayıp öğrenci' ilan etmez ve okula tekrar dönebilmem için o 'belgeyi' almak zorunda kalmam?" En başta şunu söyleyeyim: Bunu bilmemek de suç değil! Herkesin okul hayatında bir veya birkaç kez devamsızlık problemi yaşadığı bir gerçek. Hele ki kış aylarında bir soğuk algınlığı, "sabah okula gitmeyeyim, dışarıda oyun oynayayım" kafasına girmek çok kolay. Ama gelin görün ki, belli bir süre sonra okula gitmemek size 'tatil' değil, 'belge almak' gibi kötü sürprizler getirebilir!
Türkiye’de, genel olarak ortaokullarda, devamsızlık hakkı sınırlıdır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın belirlediği kurallara göre, bir öğrenci bir dönemde toplam 20 gün devamsızlık yapabilir ve bu devamsızlıklar belgelenmiş olmalıdır. Yani, kışın soğuk havalarda yatakta battaniye altında film izlemek güzel bir fikir olabilir, fakat 20 gün boyunca okula gitmemeniz, sınavlarda sınırları zorlamaya başlamanız demek olabilir. Ama bir düşünün, bir yandan kitap okumak, diğer yandan okula gitmeme taktiğini uygulamak! Tabii bu "20 gün" olayının bir de sonrasındaki belgesi var, o da keyifli!
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: "Devamsızlıkta Oynamak, Zekâyla Oynamaktır!"
Erkeklerin bu konuda, genellikle stratejik bir yaklaşım benimsediğini düşünüyorum. "20 gün sınırı var ama ben 15'i aşarsam, 5 gün daha eklerim ve 20'yi doldurur, sonra da tatil hakkımı kaybetmem" diyerek durumu matematiksel bir denklem gibi çözüyorlar. Erkeklerin bakış açısına göre, devamsızlık da bir oyun, kurallarını öğrenip buna göre hareket etmek gerek. Zaten okula gitmemek o kadar da zor değil, özellikle 'başarıyı' hedefleyen erkekler için her şeyin bir çözümü, bir yol haritası var! Hatta 2-3 gün devamsızlık yapıp, "gizli" raporlar almak ve öğretmenle konuşarak durumunuzu nasıl kurtarabileceğinizi planlamak, pek çok erkek için oldukça "yönetilebilir" bir şey. Devamsızlık, bir strateji oyunudur!
Ve tabi ki erkekler için, bazen bu devamsızlıklar yalnızca okuldan değil, sosyal hayatın bir parçasıdır. "Okulda devamsızlık yapma fırsatı, gerçek dünyada fırsatları değerlendirme fırsatıdır" diye de düşünüyorlar. Sınıfta 'geri' kaldığında, devamsızlıkları daha fazla geçiştirmenin yolları; derslerde kazandığı zaman belki de daha çok ‘başarıyı’ getirebilir, kim bilir?
Kadınların Empatik ve Sosyal Yaklaşımı: "Belge Alamazsınız, Yaşam Devam Ediyor!"
Kadınların devamsızlıkla ilgili bakış açıları ise çok daha empatik ve sosyal yönü ön planda tutuyor. Okula gitmeyen arkadaşlarının arkasında neler olduğuna bakıyorlar, arkadaşlarının mutsuzluklarını, kaygılarını hissediyorlar. "Okula gitmemenin arkasında ne var? Ya da neden sürekli 5 gün devamsızlık yaptı?" gibi sorular, onların bakış açısını yansıtır. Çünkü kadınlar için devamsızlık, sadece bir 'kurallar' meselesi değil, aynı zamanda ilişkilerin de bir konusu. "Okula gitmeyen biri, belki de yalnız hissettiği için gitmiyor" diyen kadınlar, devamsızlıkların sosyo-psikolojik etkilerine daha çok odaklanıyorlar. Hatta bazen, bir arkadaşlarının devamsızlık yapmasının sosyal ve duygusal anlamlarını sorgulayan bir içsel merakları da olabilir.
Kadınlar için okula gitmek, bazen sadece ders değil, arkadaşlık ilişkilerinin de devam ettiği bir alan. Bir arkadaşlarının sürekli devamsızlık yapması, o arkadaşla arasındaki bağları da tehdit edebilir. "Belge almak zorunda kalırsam, her şey sona erer mi?" diye düşünen birçok kız öğrencinin, devamsızlık kararları hakkında duygusal anlamlar yüklediğini görebiliyoruz. Örneğin, okulda vakit geçirmek, derslerden çok sosyal bağlantılar kurmak isteyen bir kadın için bu 20 günlük sınır sadece akademik bir mesele değil, toplumsal bir mesele de olabilir.
O Hangi Günlerdi? Devamsızlıkta Ne Yapmalı?
Evet, gelin şimdi biraz da sizlere sorayım: Sizin en çok devamsızlık yapma şansınız hangi günlerde oluyordu? Pazartesi mi? Cumartesi tatili gibi bir şey mi?
Kısacası, okulda devamsızlık, sadece 20 günle sınırlı değil, aynı zamanda sosyal ve psikolojik dinamikleri de içinde barındıran bir konu. Belge almak ya da almamak meselesi de hem matematiksel bir hesaplama hem de bir empati sorusu olabiliyor. Siz hangi tarafta yer alıyorsunuz? Stratejik mi, yoksa daha duygusal bir bakış açısıyla mı yaklaşıyorsunuz?
Forumda kimler daha fazla devamsızlık yapma "taktikleri" geliştirdi? Belki bu konuda ortak bir "devamsızlık stratejisi" paylaşmak iyi olur, kim bilir! Yorumlarınızı ve hikâyelerinizi sabırsızlıkla bekliyorum!