Ilk Matbaa Türkiye'Ye Ne Zaman Geldi ?

Defne

New member
İlk Matbaa Türkiye’ye Ne Zaman Geldi?

Anahtar Kelimeler: Matbaanın Osmanlı'ya gelişi, ilk Türk matbaası, İbrahim Müteferrika, Osmanlı’da matbaa tarihi, matbaa ne zaman kuruldu, matbaa öncesi el yazmaları

Matbaanın insanlık tarihi üzerindeki etkisi devrimsel niteliktedir. Avrupa'da Johannes Gutenberg'in 15. yüzyılda geliştirdiği hareketli metal harflerle baskı tekniği, bilgiye erişimi hızlandırmış, fikirlerin yayılmasını kolaylaştırmış ve toplumların entelektüel dönüşümünü başlatmıştır. Peki bu dönüşümün Osmanlı topraklarına yansıması ne zaman gerçekleşmiştir? Türkiye'de matbaanın tarih sahnesine çıkışı, hem bir devrim hem de gecikmiş bir kırılma noktasıdır.

İlk Matbaanın Osmanlı’ya Gelişi

Osmanlı Devleti’nde matbaanın ilk kez kullanımı 18. yüzyılın başlarına rastlar. 1727 yılında, Macar asıllı bir Osmanlı vatandaşı olan İbrahim Müteferrika, dönemin padişahı III. Ahmed’in izni ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın desteğiyle ilk Türk matbaasını kurmuştur. Bu matbaanın kuruluşu aynı zamanda Osmanlı’da basılı Türkçe kitapların başlangıcı anlamına gelir.

Matbaanın gelişi Osmanlı aydınları tarafından hem heyecanla hem de kuşkuyla karşılanmıştır. Zira matbaa, geleneksel el yazması üreticilerinin (mürettip, hattat, mücellit) işlerini tehdit ediyordu. Bu nedenle matbaanın kabulü kolay olmamış, ancak devletin desteğiyle sınırlı da olsa bir başlangıç yapılabilmiştir.

İlk Basılan Türkçe Kitap Hangisidir?

İbrahim Müteferrika’nın matbaasında basılan ilk eser 1729 yılında yayımlanan “Vankulu Lugatı” olarak bilinen Arapça-Türkçe sözlüktür. Bu eser, Vankulu Mehmed Efendi tarafından hazırlanmıştı ve dönemin ilmi çevrelerinde büyük öneme sahipti. Bu kitabı daha sonra coğrafya, tarih ve din dışı alanlarda farklı kitaplar izlemiştir.

Ancak bu matbaada dini kitapların basımı yasaktı. Şeyhülislam’dan alınan fetva yalnızca tarih, coğrafya, mantık gibi ilmi ve teknik kitapların basımına izin vermekteydi. Bu da matbaanın kullanım alanını oldukça kısıtlamış ve halkın günlük yaşamına girmesini geciktirmiştir.

Matbaa Neden Bu Kadar Geç Geldi?

Osmanlı’da matbaanın gecikmesinin birkaç temel nedeni bulunmaktadır:

1. Dini Muhalefet: Matbaanın kutsal metinleri tahrif edebileceği endişesi, ulema sınıfının büyük kısmını matbaaya karşı temkinli hale getirmiştir.

2. Geleneksel Meslek Grupları: Hattat, mürettip ve diğer el yazması çalışanları ekonomik olarak zarar göreceklerinden matbaanın yaygınlaşmasını istememiştir.

3. Toplumsal Yapı: Osmanlı toplumunda okuma-yazma oranı düşüktü. Bilginin sınırlı çevrelerde dolaşması toplumun genel yapısı tarafından teşvik ediliyordu.

İbrahim Müteferrika Kimdir?

Asıl adı bilinmeyen İbrahim Müteferrika, Macaristan doğumlu bir Hristiyan iken Müslüman olmuş, Osmanlı hizmetine girmiştir. Müteferrika unvanı, saraydaki görevinden gelmektedir. Hem entelektüel birikimi hem de diplomatik tecrübesi ile matbaanın kurulmasında öncü olmuştur. Sadece teknik bir girişimci değil, aynı zamanda matbaanın Osmanlı düşünce dünyasına katkısını savunan bir fikir adamıdır.

Matbaanın Kurulmasının Osmanlı’ya Etkisi Ne Oldu?

Matbaanın Osmanlı’da kurulmasıyla birlikte basılı eser sayısı artmış, bilgiye erişim görece kolaylaşmıştır. Ancak Avrupa’daki gibi hızlı bir etki görülmemiştir. İbrahim Müteferrika’nın ölümünden sonra matbaa faaliyetleri uzun süre sekteye uğramıştır. 18. yüzyıl boyunca toplamda yalnızca 17 kitap basılabilmiştir. Bu sayı Avrupa’daki binlerce eserin yanında oldukça sınırlı kalmıştır.

Yine de, matbaanın gelişi bir kırılma noktasıdır. Bu adım, Tanzimat Dönemi’nde hız kazanacak olan modernleşme sürecinin zeminini oluşturmuştur. Devletin reform politikalarıyla beraber eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması, basın hayatının canlanması ve gazetelerin çıkmaya başlaması bu sürecin devamıdır.

Matbaa Osmanlı’dan Önce Nerelerde Vardı?

Matbaa Avrupa’da 15. yüzyılda Gutenberg ile yaygınlaşırken, Osmanlı’dan çok önce Yahudiler ve Ermeniler gibi gayrimüslim topluluklar İstanbul’da matbaa kullanmaya başlamışlardı. Yahudi cemaatinin matbaası 1493’te İstanbul’da kurulmuştu. Ancak bu matbaalarda Türkçe eserler basılmıyor, sadece İbranice, Latince veya Ermenice kitaplar yayımlanıyordu.

Dolayısıyla “ilk matbaa” ifadesi, genellikle Türkçe kitapların basıldığı Müteferrika matbaası için kullanılır.

Matbaanın Gelişimi ve Devletin Rolü

19. yüzyıla gelindiğinde matbaacılık faaliyetleri artmaya başladı. II. Mahmud döneminde devletin basın ve yayın faaliyetlerine ağırlık verdiği görülür. Takvim-i Vekayi adlı ilk resmi gazetenin yayımlanması bu dönemde gerçekleşti. Ayrıca özel matbaaların açılmasına da izin verilmesiyle birlikte sivil yayıncılık gelişmeye başladı.

Benzer Sorular ve Cevapları

1. Osmanlı’da ilk matbaa hangi padişah döneminde kuruldu?

III. Ahmed döneminde, 1727 yılında kurulmuştur.

2. Osmanlı’da ilk basılı kitap hangisidir?

İlk basılı Türkçe kitap 1729 tarihli Vankulu Lugatı’dır.

3. İbrahim Müteferrika toplam kaç kitap bastı?

İbrahim Müteferrika matbaasında 1729-1743 yılları arasında toplam 17 kitap basılmıştır.

4. Osmanlı’da dini kitaplar neden basılamadı?

Dini otoriteler, kutsal metinlerin basımının hatalara yol açabileceği ve kutsallığını zedeleyebileceği gerekçesiyle karşı çıkmışlardır. Bu yüzden matbaanın ilk dönemlerinde yalnızca ilmi eserlerin basımına izin verilmiştir.

5. Matbaanın geç gelişi Osmanlı’yı nasıl etkiledi?

Avrupa ile arasındaki bilimsel ve kültürel farkın açılmasına sebep olmuştur. Bilgiye erişimin sınırlı kalması, toplumsal dönüşümün ve modernleşmenin gecikmesine yol açmıştır.

Sonuç: Bir Devrimin Gölgesinde Gecikmiş Bir Başlangıç

Matbaanın Osmanlı’ya geliş süreci, sadece teknik bir yeniliğin kabulü değil, aynı zamanda bir zihniyet dönüşümünün başlangıcıdır. İbrahim Müteferrika’nın girişimi, gecikmiş olsa da Osmanlı düşünce dünyasında yeni bir sayfa açmıştır. Ancak bu devrim, sınırlı kalmış, geniş kitlelere nüfuz edememiştir. Buna rağmen, matbaanın gelişi, Osmanlı'nın modernleşme yolculuğunun erken habercilerinden biri olarak tarihe geçmiştir.